The Bad – “Yeterince İyi” miyiz?

The BAD

En son blog yazımda (bkz: https://spiritakademi.com/the-good-the-bad-and-the-ugly-of-ultimate-frisbee/) oyunun ruhu açısından Ultimate Frizbi’nin farklı yönlerine değineceğimden bahsetmiştim. Malum salgın döneminde bunlardan bahsetmek belki yersiz gözükecek ama kendi adıma da bu dönemde Ultimate’dan uzak kalmamak ve yarım kalan işlerimi toparlamak niyetindeyim. Belki sahalardan uzağız, belki disklerimiz tozlanıyor ama bu sevdiğimiz spordan uzak kalmak için bir bahane değil. Bu dönemle ilgili ayrı bir blog yazısı da planlıyorum.

Ultimate Frizbi'nin ve Oyunun Ruhu'nun Türkiye'de "Kötü" veya "Yeterince İyi Olmayan" örneklerini üç ana başlıkta topladım.

1- Sürdürülebilirlik:
Türkiye’de sürdürülebilir projeler yaratmak maalesef kolay değil. Bu bizim sporumuza da yansıyor. 
Şimdiye kadar kurulup bölünüp veya dağılıp farklı isimlerle toparlanan veya tamamen kaybolan takımları aşağıda sıraladım:
  • Bosforce -> Dragons -> Steamhuck (takımlar birbirinin tam devamı olmayabilir(?) ama TK ve CBO’dan sonra İstanbul’da buradakilerden başka kulüp takımı kurulmadı maalesef) 

  • Anka (Ankara’da tek kulüp takımıydı, şimdi yok ve ondan bağımsız kurulan yine tek Frostbite var sadece)

  • Ankara Üniversitesi Takımı vardı bir ara? (Hatırlatma için teşekkürler!)
  • İzmir Doves – İzmir Empire – Monachus Monachus – Hammerheads (Yine tam birbiriyle bağlantılı takımlar değil ama oyuncuları ortak olanlar var aralarında, İzmir’de maalesef oturmuş bir kulüp takımı kurulamadı, şu an Hammerheads diye bir takım konuşuluyor henüz bir turnuvada yer almadı)

  • YTU Orion – YTU Phoenix (YTU’de anlaşmazlık sonucu iki takım kuruldu, Orion artık yok, Phoenix ise yoluna devam ediyor)

  • Troya Ultimate – Çanakkale Chargers – Griffins Ultimate (Çanakkale’nin anlaşmazlık içerisindeki takımları, kim kimin devamı veya hangisi üniversite’nin hangisi değil, hep karıştırıyorum ama son olarak Griffins’in devam ettiğini turnuvalardan biliyoruz)

  • Sabancı Üniversitesi Oluşumu(takriben 2009-2010?) – Sabancı Seahawks : İlk yıllarda Sabancı’da bir takım oluşturma amaçlı pick-up/tanıtım yapılmıştı ama devamı gelmemişti maalesef, şimdi ise Sabancı Seahawks yükselen bir grafikle camiada yeralıyor.

Benzer şekilde varolup, bir süredir düzenlenmeyen turnuvalar:
  • CBOLU Turnuvası
  • Türk Kası Çeşme Takım Turnuvası
  • Flowers Hat
  • Anadolu Hat

Bunların yanında bir de kurulma aşamasındaki lise takımları var ki henüz pek turnuvada gördüğümüzü söyleyemeyiz veya devamını sürdüremediklerini; Robert Koleji, Üsküdar Amerikan Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi gibi.

Özetle son yıllarda Ultimate Frizbi’nin Türkiye’de gelişimi takım bazında oldukça gerçekleşmiş olsa da, bir yandan da gelişemeyen takımlar, kurulamayan yeni kulüpler, sürdürülemeyen turnuvaları da mevcut. NEDEN? böyle derseniz, takımların/kişilerin özelinde birçok farklı nedeni olabilir, o kısmını herkesin kendi sorgulamasına bırakıyorum.
2 - Eleştirme Sanatı:
Yıkıcılar:
Ultimate değil ama eleştirmek ata sporumuz olduğundan, bu camiada bir çok eleştiriye/ kötü düşünceye/ kötü harekete maruz kalabiliyoruz. Bunlar yıkıcı değil yapıcı olsalar, üsluplar düzgün olsa belki bir fark yaratırlar ama bu şekliyle sadece bu güzel ultimate ortamını bozmakla kalıyorlar.
Aşağıda birkaç örneği paylaşmak istedim:
  • ORD’ye e-mail ile bildirilen Yönetim Kurulu Üyeliği istifası haberi!(whatsapp grubunda hiç bilgimiz yokken) :

Oyunun Ruhu Derneği yönetim kurulu üyelerinin dikkatine,
bugün itibari ile dernekteki görevimden ayrıldığımı bilgilerinize sunarım.

  • “2020’de milli takım olarak katılamadığımız için bu seneyi şehir antrenmanları ve pickuplar düzenlenleyerek ultimate seviyesini arttırmak ve uzun süreli çalışan bir takım oluşturmayı hedefledik. Bu amaçla antrenörlük komitesinden seçilen bir ekiple çalışmalara başladı.”

     

    Yukarıdaki faaliyet raporu maddesinden sonra gelen ORD’ye gelen email:

Seviyeyi yükseltmek için universitelere yillik duzenli bi antrenman programi temeli hazirlansa, sene basinda iki gun de kaptanlara egitim planlansa bu kadar ugrasmaya gerek olmaz ve daha verimli olur. ….. vardi benzer bisi. Temel olarak kullanilabilir.

  • Baltimate EYUC2019 sürecinin gerçeklerini yansıtmayan, camiayı etkileme amaçlı Facebook’a atılan aşağıdaki post ve ORD’ye iletişim kanalından henüz e-mail atılmamasını whatsapp yk grubunda konuşup, duyuru hazırlarken bir e-mail’in tarafımıza gelmesi!  :

Bir gün bu satırları yazacağım asla aklıma gelmezdi ama yazıyorum işte bakınız kader 🙂 Ama bunu buraya yazarken eskiden kızdığım şekilde ORD’nin hiç bir üyesine yazmadan kafama göre yazmıyorum. Tüm iç hukuk yollarını tükettik yani denedik:)

Günlerdir gördüğünüz üzere Baltimate U20 Avrupa Şampiyona’sına gidiyor. Bu sürecin az çok içerisindeydim. İlk turnuva konusu konuşulurken Baltimate bir turnuvaya gitmek istediğini söyledi ve bunun sonucunda çalışmalar yapıldı ORD’nin yönlendirmeleri ile U20 Avrupa Şampiyonası seçildi ve başvurular başladı. Team feeden konuşmalar sonucunda muaf olundu. Bu süreçte takım şekillendi kadın ihtiyacı doğdu destek istendi. Tam o anda ORD YK değişikliği nedeni ile konu tam anlaşılmamış olacak ki şuan EUF tarafından Milli Takım olarak görülen U20 takımımız ORD tarafından milli takım olarak görülmüyor bu nedenle de maddi destek vs yapılmıyor. Nedeni takım veya antrenör seçmesi yapılmaması.

  • Derneğin discraft ultrastar disk siparişini (tahminimce) bilen ama tecrübeli bir oyuncudan ORD’ye gelen email:

Merhaba Diskin görselini görebilir miyim? Teşekkürler.

Yapıcılar:
Güzel, yapıcı örnekleri de paylaşmak lazım:

selamlar,

şikayetimi dile getireyim: ben ORD duyurularını sadece e-posta ile takip ediyorum. herkese ulaşılabileceğini düşündüğüm tek kaynağın da e-posta olduğunu düşünüyorum. FB/IG kullanmıyorum çünkü Mark Z ile kavgalıyız. Dolayısıyla ORD’nin FB üzerinden yaptığı hiçbir duyurudan -bana birisi ayrıca söylemezse- haberim olmuyor. 

yukarıdaki durumlarım birleşmesinden ötürü 8 Kasım’da başlayan turnuva kaydından haberim 13 Kasım’da oluyor.


Selamlar ORD,

Bence bahar ligini düzenleyen insanlar biz güzelliği hak ediyor. Aklımda bir iki fikir var:

1- kuru ama övücü teşekkür mesajı

2- anadolu hat, 34 hat gibi bir turnuvaya ücretsiz katılım

Bu sayede turnuva düzenlemek için uğraşan insanlar ödüllendirilmiş ve diğerleri de motive edilmiş olur.


Burdaki takımım ABD ye gitmek için bir sürü şey yapıyorlar. Genel olarak farklı para kazanma yolları gördüm size de iletmek istedim belki işe yarar.

– turnuvaya özel disk yaptırıp satmak. ( Cincinnati için özel tasarım disk yapıp sattılar. Çok kazandirmaz ama hiç yoktan iyidir.)

– bira üretip satmak. ( En çok kazandıkları buydu. Tr de baya para getirir. Bildiğiniz 5tane bira yapma kiti alıp yapıp satıyorlar. Marketteki fiyata satıp kar ediyorlar. Çoğu kişi de marketten alicagina onlardan alıyor evlerine. )

– forma satmak. ( Daha önce hiç milli takım forması satilmadi tr içinde. Güzel bir tasarım yapılsa alan çıkar bence. Klüp takımları yapıyorsa ord niye yapamasin)

– çalışılan şirketlerde etkinlikler ( Toyota da dünya kupası süresince bir etkinlik yapıldı. İddaa gibi düşünün. Her maça bahis yapmak 10cent. Toplamda 60mac var yani kişi başı her maça oynarsa 6euro. En çok maçı bilen kazanıyor. Kazanılan para ise önceden ayarlanan yere bağışlaniyor. 600euro hedefliyolar şuan mesela.) Gerekirse daha detaylı anlatırım.

– yemek verilmeyen turnuvalarda (mesela ODTÜ) yemek satılıyordu. Çatıya gitmek yerine.

Üyelik borçları/iptalleri ile ilgili gelen mailleri yorumsuz paylaşıyorum(haklı/haksız taraflarını okuyuculara bırakıyorum):

2019 yılında hala hala hala “ulaşamama” sıkıntısı var mı? Gerçekten mi? Yani çok da kalabalık bir komünite olduğumuzu düşünmüyorum; gerçekten bu kadar zor olmamalı. Açıkçası ben bu durum hakkında eski yönetime dair resmi bir şikayette bulunmak istiyorum. Hatta bir adım öteye geçip başvuru ve kaydımı alırken eksik evrak olduğunu bildirmeyen ekibi de şikayet etmek istiyorum (kaldı ki madem eksik evrak var nasıl kayıt alınmış??). Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bir önceki epostada belirttiğim üzere hep aynı saçmalıklar; “bir önceki yk böyle böyle yapmış, öyle öyle etmiş”. Tamam yapıcı bir tavır gösterdiniz ama 4 sene öncesinin ödeme dekontunu sormanız da ayrı bir olay. Ben de zamanında dernek işlerine bulaştım, sıkıntılı işler farkındayım ama en sonunda yürümediğini görüp kapattık. Kimsenin zorunluluğu yok ve gönüllülük esasıyla devam ediyor doğrudur ancak olmuyorsa zorlamanın da anlamı yok diye düşünüyorum. 


 

Yillardir etkinliklere katilmasa da aidatini odemek isteyen insanlar olabilir. Benim de boyle uye oldugum dernekler var. Fikri ve maddi olarak destek vermek isterim ve veririm, istersem aidatin uzerine bagis da yaparim ve cok iyi hissederim. Buna karsin,baskasinin da dernege destek olmak istememesine ragmen para vermesini istemem. O yuzden de bu derneklerde uyelik aidatini odemeyen insanlarin uyeligi donduruluyor. makul olani da bu zaten. Aksi takdirde, bedava 30 gun uyelik verip iptal etmeyi unutanlardan para cekmeyi hedefleyen sirketlerin durumuna duseriz. 

Ben dernekle iliskimi kesmek istedigimi sozlu olarak o donemin saymani’na ilettim. Dilekceyi vermemisim, ama uyeligimi dondurmaniz gerekirdi. Hakkaniyetli olan o senenin aidatini faiziyle odememdir. Sonraki senelerin aidatlarinin kesilmesinin uygun olmadigini dusunuyorum. Ama ne yazik ki hakkaniyet ve karsilikli anlayis esasina gore konusmuyoruz. 

Bu sene itibariyle uyeligimi sonlandirmanizi talep ediyorum. Uyelikten ayrilmak icin dilekce formatini yollarsaniz dilekce yollayacagim. Ne kadar borcum oldugu konusunda bir anlasmazlik var. Bunu bagimsiz olarak tartisabiliriz, ancak bu anlasmazlik cozulmedi diye(ya da dediginiz gibi kanunen hakli olsaniz bile onceki senelerin borcunu odemedim diye) her sene bana yeni borc yazmanizin uyelikten ayrilma dilekcemi yazdiktan sonra kanuni(ahlaki olmadigi kesin) bir dayanagi oldugunu sanmiyorum. 

Umarim bu bilgiler de size faydali olur, bu yazismalarin olumlu bir sonucu olur ve insanlara “ne yapalim tuzuk boyle” demek yerine, tuzugu degistirirsiniz. 

Son olarak bana ismimle hitap edip, senli benli konusup, yazdiginiz mesajlarin altina isim yazmamaniz uygun degil ve saygisiz. Uyelerinizle bu uslupla (muhtemelen farkinda degilsiniz uslubunuzdaki sorunlari, eminim dernek icinden bu konuda size yardimci olacak arkadaslar vardir) konusuyor olmaniza gercekten sasiriyorum. Bu aldigim email bile derneginizle(ne yazik ki bunca yil emek zaman verdikten sonra, dernegimizle diyemiyorum) ilisigimi aninda kesmem isin yeterli bir sebep.

3- ORD Özeleştirisi:
Elbette çuvaldızı biraz da kendimize batırmak lazım. Ancak burada kendimiz derken sadece ORD’yi ve şimdiye kadar ki yönetim kurullarını değil, tüm camiayı buna dahil etmek istiyorum.
Türkiye’de şimdiye kadar bir çok etkinlik, turnuva, yeni kurulan takımlar, yurtdışı turnuvalarına katılım, vb. güzellikler gerçekleşti. Bunun yanında “yeterince iyi olamadığımız” konular da var. 
Benim aklıma gelenleri aşağıda sıralıyorum:
  • Devam ettirilemeyen kurumsal sponsorluk anlaşmaları, yeni sponsorların bulunamaması

  • Festivaller, sporu tanıtabileceğimiz çeşitli etkinliklere katılım yetersizliği

  • Lise ve daha küçük yaşlardaki genç ve çocuklara ultimate öğretilmesinin yaygınlaştırılamaması

  • Antalya, Adana vb. şehirlerde başlayıp devamı gelmeyen, camianın geri kalanına dahil olamayan ultimate oyuncuları ve buralarda kurulamayan takımlar.

  • Dünya ve Avrupa Şampiyonalarına giden takımların sorunsalları(koç bulamama,takım içi sıkıntılar, koçla sıkıntılar, maddi durumlar, vb.)

Ultimate’ın “Kötü” yanlarından benim aklıma gelenler şimdilik bunlar. Sizlerin de söyleyecekleri varsa(iyi, kötü ve çirkin) spiritakademi@gmail.com’dan bana ulaşabilirler.
Daha iyisi için ne yapabiliriz, daha iyi bir insan ve ultimate oyuncusu/temsilcisi olmak adına neler yapabiliriz, bu güzelim sporu yaymak ve güzelliklerle yaşatmak adına neler yapabiliriz, herkes kendine sormalı ve güzel düşüncelerle bir araya gelmeli diye düşünüyorum.


Oyunun Ruhu’yla kalın.


Cem Gürses , 24.04.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir